Member-only story
Yirmi günü geçti neredeyse, bu süreç içinde inişler çıkışlar ile şu an en azından daha berrak bir zihne ulaştım. Uzun zamandır blog yazmıyorum, mediumu bu sebeple kullanırım demiştim aslında, görsel olarak bazı şeyleri halen eski Tumblr blogumda biriktirsem de, yazmayalı uzun zaman olmuş. Buraya yine bir takım notlar düşmeye karar verdim, ama umarım günün sonunda bu notlar “kişisel gelişim” notlarına ya da erken verilmiş yargılara dönüşmez, öyle duyulabilecek her şey için de şimdiden affola.
Düzenli olarak, kimi zaman profesyonel yazılar yazdıkça unuttum belki blog yazmanın rahatlığını, her ne kadar manifold’a yazdıklarım notlar dizisi de olsa.
İzolasyonun ilk günleri haberleri sürekli takip ediyor, sürekli kendimi sorguluyordum. Bu belirti mi, şu ne, bu ne diyerek, zaman geçtikçe bu haber bağımlılığın bir işe yaramadığını farkettim. Belki de havalar güzelleşti ve onun yardımı oldu bilmiyorum.
Böyle zamanlarda karamsar olmak, kısa süreli heyecanlar yaratsa da uzun sürede insanı zorluyor. O yüzden bu haftaya Britney okuyarak ve Shakira dinleyerek başladım. İzleyeceklerimi de ona göre seçiyorum, genelde komedi izlemeye başladım. Modumu düşerecek şeylerden kaçınıyorum.
Hoş komedi diye başladığımız, “The Good Place”, baya vicdan ve etik dersi ile donatılmış olsa da, bugünlerde iyi geliyor.
Bugün bu kadar yeter, sanırım bu dönemden bireysel çıkış stratejisi olarak. Yazabildiğim kadar her gün yazacağım. Bu yazı serisine Karantina Denemeleri diyecektim, ama ne gerçek anlamda karantinadayım ne de bunlar denemeler değil sanki. 22 yaşında…